10 Ocak 2014 Cuma

Huzurum Kalmadı

    Yıllardır blog yazmadım herhalde, bu yazı da konuşacak kimsem kalmadığı için oluştu. Ben şu an güzelliğini algılayamasam da çok güzel ve tatlı bir sevgilim var. Pek sık konuşamıyoruz artık, konuşsak da eskisi gibi olmuyor. Birbirimize ayıracak pek vaktimiz yok sanırım, bunu anlayışla karşılamak lazım. Yine de eskisi gibi olmuyor. Tanıştığınız birinin eski halini özlemek kötü, eski hali geri dönecek mi yoksa hep mi böyle kalacak diye şüpheye düşmek daha kötü. 
    Onu suçlayamam tabii ki, başına gelenlerden ve bu hale dönüşmekten kendisi sorumlu değil (aslında bu konuda da kesin bir şey söyleyemem). Normalde insanlara kızıp kendi seçimlerinden/tercihlerinden dolayı onları yargılayabilirken bilinci psikiyatristlerinin denediği ilaçlarının etkisinde olan bir başka ÖSYM mağdurunu, hem de annesinin beyninde kötü huylu bir tümör varken ve babası başkalarıyla ilişki yaşıyorken suçlayamam. Doğanın bu şekilde işlemesi bir çok insan için kafa karıştırıcı. Her kötü şeyin bir suçlusu olması gerektiğine kendimizi inandırmışız.
    Her şey çok karışık yahu. Arada bir bağlantı var evet, anladığın zaman kabullenir ve huzur bulursun. Ama bu çok zor.